4 Haziran 2010 Cuma

The Stoning of Soraya M. - Dikkat: Ateist Yapar

Once filmi ozetleyelim sonra yorumlariz: sahebjam bi gazeteci, yolda arabasi bozuluyor ve sonra zehra ile karsilasiyor. zehra bir gun oncesinde yegeni(soraya-sureyya) taslanarak oldurulmus bir kadin ve sahebjam'in gazeteci oldugunu ogrenince tum yasananlari ona anlatip sesini duyurmasini istiyor. 
film  2008 yapimi, ama Turkiyede 14 mayis 2010da vizyona girdi. bunu ozellikle belirttim ki vizyonu yakindan takip ederim, her yeni filmi izlerim demekti amacim. Film Freidoune Sahebjam'in ayni isimli kitabindan uyarlanarak Betsy Giffen Nowrasteh,  Cyrus Nowrasteh tarafindan senaryolastirilmis. Sayrus denen zat-i muhterem ayni zamanda filmi yonetmis de. Filmin konusu ismiyle musemma: recm. Kocasinin bosanma istegini kabul etmeyen bi kadin, kocasi bosamak icin elinden geleni ardina koymayan bi herif. hatta benim karim orospudur diye iftira atabilen bi serefsiz. bu herif bi hapishanede gardiyan olarak calisiyo yanilmiyosam. Bu herif benim karim orospu diye koy meydaninda bas bas bagirinca seriat mahkemesi toplaniyor ve kadinin taslanarak oldurulmesine karar veriyor.
Mahkeme dediysek de oyle adalet sarayi falan gelmesin gozunuzun onune. muhtar, koyun imami, kadinin kocasi ve bir yalanci sahit var ortalikta. kadinin babasi ogullari falan da geliyor mahkemeye ama prosedur icabi onlarinki. 
Filmde recm'dem cok islam ve kadinin yeri daha cok gozunuze batiyor. Ozellikle su replikte: 
Muhtar İbrahim - Zina ile suclaniyorsun, masum oldugunu ispatlayabilir misin?
Soraya -Suclamayi yapan onlar, onlar ispatlasin sucumu.
Muhtar -Eger ki bir kadin kocasi tarafindan itham edilmisse, masumiyetini ispatlamak kadina duser, yok eger kadin kocasini itham ediyorsa kocasinin sucunu ispatlamak da kadina duser.
Zehra - yani butun kadinlar suclu, butun erkekler sucsuz ...


hurriyette bi haber vardi bu filmle ilgili: iran bu filmin turkiyede gosterimini durdurmak icin bi kac kez yazili mesaj gondermis kultur bakanligina. errrrrtugrul gunay da bu filmi yayinlamamazlik yapamayiz, sadece siddet goruntuleri yuzunden +18 deriz, demis.


filmle ilgili en cok guldugum noktalardan biri de amerikanin islamofobik yaklasimi, antiislam hareketiymis. misyonerlik calismalari falan da soktuk mu araya ooohhhh mis gibi valla.
ama gerci soyle de bisey var ki; seriattan tiksindiriyor sizi bu film, bu baglamda islamiyetten de sogutuyor. ama yasasiiiin diye ciglik atarak iyi ki bizim mustafa kemalimiz vardi, yoksa biz de onlar gibi olurduk nidalari atabilirsiniz. (gulucuk)
haydi bi de hep bir agizdan bagiralim simdi: "turkiye layiktir layik kalacak". tamam nefes al filme don.


gelelim oyunculara:
Zehra- Shohreh Aghdashloo
Sureyya (soraya): Mozhan Marno
Ali: Navid Negahban
Sahebjam: James Cavaziel


sahebjam'in gecelim, diger 3 oyuncu bence sinema tarihinin en iyi rollerini yapmislar. ki ali rolu rolundeki navid negahban sokakta saldiriya ugramis sen nasil boyle bir serefsizlik yaparsin diye. demek ki bu tarz durumlar sadece turkiyede olmuyomus. hani selcuk yonteme bihter seni aldatiyo diyen teyzeler, ya da cakir olunce sela okutan rizeliler gibi insanlar da varmis. ama bu buyuk bir basari bence. rolunun hakkini vermek dedikleri olay aha da bu sanki.
zehra filmin en gercek karakteri, kendisi sureyyanin halasi. korumaci, korkusuz bi sah donemi kadini rolunde. sureyya ise sadece bakislari ile bile cok seyler anlatabiliyor. 
ibrahim, dun yaptiklarin icin umarim allah seni affeder derken bi bakislari var ki, urkunc.


taslanmaya baslanmadan once son sozun nedir diye soruyorlar sureyyaya; bunu bir insana nasil yapabilirsiniz diyor.. imam da karsilik veriyor: allahin emri bu. senin allahini kitabini siye sovesin geliyor.. sovuyosun da zaten kasmiyosun kendini. 


eger ki agir abi modunda takiliyosaniz gozleriniz doluyor filmi izlerken, yok aglak, sulu zirtlak biseyseniz zaten aglamaktan filmi izleyemiyorsunuz.


uzun zamandir ilk kez bir filmden bu kadar etkilendim. uzun zamandir derken en son inglourius basterds'i izledikten sonra bu kadar konusmustum.  neyse ben derim ki oturun izleyin sonra da ziril ziril aglayin. ben9/10 dedim filme.

2 Haziran 2010 Çarşamba

Benim ve Roz'un Sonbahari (Bildigin zaman Kaybi)



2009 yapimiymis. handan ozturk diye de bi hatun hem okumus hem yazmis hem de yonetmis. sanirim handan ozturk'un de sanirim ilk filmi. serkan altunorak, oznur kula falan oynuyo basrollerde. ki ikisini de tanimam. ama arastirmaci gazetecilik ruhum kabardi, icimdeki ugur dundar canlandi ve serkan altunorak'in melekler korusun dizisinde oynadigini ogrendim.


neyse; filme gelince :  bence acin bilgisayarinizi, google gorsellerde hasankeyf aramasi yaptirin. ve oturup o fotograflari inceleyin.. inanin bu filmi izlerken belki de o kadar haz almayacaksiniz. sadece manzara icin yapilmis gibi geliyor. politik mesajlar vermeye kalkilmis ama askida kalmis.. ha lutfen kimse cikip da bana o filmdeki mesajlari anlamak icin zeka lazim falan da demesin. herkes biliyor ilisu barajiyla ilgili gercekleri. politik mesaj kaygisiyla film yapmak gibi bir dusuncen varsa, o mesaji insanin gozune sokman gerekir ki, a ha politik film diyebilelim. filmi izlerken icim bayildi resmen. serkan altunorak da bence melekler korusun dizisine devam etsin.. sinema falan ona gore degil. metin karakteri cok yapmacik geldi cunku bana. oyuncu kadrosunda gorunen serra yilmaz sanirim 10 saniye falan var filmde. ve inanilmaz kotu bir aksan, sive konusma vs. oturmamis. serra da gitsin lutfen italyanca filmlerde oynasin. ferzan''in yeni projesine falan girsin.


filmdeki tek gercek karakter belki de sores'ti. gerci roz'un da performansi yabana atilcak gibi degil. ama tijen karakteri de cok gereksizdi .
sozun ozu: 4/10 diyorum ki o da sadece filmdeki 2 sey icin. biri hasankeyf manzarasi digeri de yaklasik 45 saniye suren bi ninni icin. tamam sustur icindeki fasisti de dinle once o ninniyi. kurtce diye honkurme hemen.


yine dagittik ve toparlamak icin derim ki: cok uzuuuunn bos vaktiniz varsa izleyin. yoksa bildigin zaman kaybi



olur